Bir önceki yazıya başlarken insanlar işlerini değil yöneticilerini terk eder cümlesinin gerçeklik oranının %75 olduğundan bahsetmiştim. Bu oran yakın zamanda nedir tam olarak bilemesekte yine istifa nedenlerinin içinde büyük bir payı alıyor.

Peki para, iyi bir terfi v.b. birşey yoksa çalışanlar neden ayrılıyorlar? Günümüze baktığımızda o kadar çok şey değişiyor ki özellikle son 1 sene içinde. Dijitalleşen bir çağ, ofislerin kapanması, birçok işin artık uzaktan yapılması ve buna devam edecek olmaları, gümbür gümbür gelen ve beklentileri yüksek bir Z kuşağı… Bu kadar büyük bir değişimin içinde yerinde duran, eski metotlar ile yöneticilik yapmaya çalışan, iş ilanı çıkarken istedikleri yetkinlikleri sayan ama kendisinde hangi yetkinlikler olması gerektiğini bilmeyen yöneticiler-liderler orta vadede kaybetmeye mahkum olacaklar.

Gerçek ve ilham veren bir lider nasıl oluruz?

1 – İletişim Kurmak: Yıllardır çıkış görüşmelerinde en çok gelen geribildirimlerden yöneticim beni dinlemiyor, zaman ayırmıyor. Çalışanlar gerçekten kendilerini dinleyen liderler istiyorlar. Terapide gibi uzun saatler alan dinleme değil içten, samimi, karşılıklı konuşabildiğiniz, dürüst olduğunuz, neleri yapacağınız, neleri yapmayacağınıza dair açık olduğunuz bir sohbet.

2-Motive Etmek: Çalışanlar artık şirketin bütününde daha çok söz sahibi olmak, başarıya daha fazla katkıda bulunmak istiyorlar. Onları sadece gaz vererek onu yapabilirsin, bunu başarabilirsin diye değil, içlerindeki potansiyeli ortaya çıkarmalarına yardımcı olarak, yönlendirerek, mentorluk yaparak, düştüklerinde kalkmalarına yardımcı olarak ve onların ilham kaynağı olarak rol model olduğunuzda işlerine, şirketlerine daha da bağlanmalarını sağlayabilirsiniz.

3- Yeniliklere Adapte Olabilmek ve Esneklik: Son 1 senede hiç deneyimlemediğimiz süreçleri deneyimledik. Birçok yönetici gemiyi batırmadan karaya çıkarmak ile ilgilendi. Riskli belirsiz bir ortam, alışılmadık iş yapış şekli herkesi zorladı. Olağanüstü durumlar olağanüstü kararlara neden oldu. Bu dönemde bu sürece adapte olabilen hem şirketinin hayatta kalmasını sağlayan hem de ekibin sırtlayan liderler bu kaotik ortamdan başarı ile çıkabildiler. İş hayatının her döneminde krizler, belirsizlikler, inişler, çıkışlar yaşanabiliyor. Böyle bir durumda ilk şoku atlatıp, geleceği tasarlayan, planlayan, paniğe kapılmayan, stratejik kararlar alan ve bu durumlara karşı ekiplerini geliştiren, yedekleyen, çalışanlarının da her koşula uyum sağlamasını öğreten, vizyon katan liderler bu dönemin kazananı olacaklar.

4- Geleceği & Büyük Resmi Gösterebilmek: İş gücü piyasası bu kadar dinamik bir değişim içindeyken çalışanları standart yıllık hedefler ve değerlendirmeler ile mutlu edemezsiniz. Hedeflerimiz, hayallerimiz, yapmak istediklerimiz, gideceğimiz yol en üstten en alta kadar herkese çok iyi anlatılmalı, o heyecan herkeste olmalı ve herkes bu hedefin içine dahil edilmeli ki çalışanlar kendilerini ait hissetsinler, o hedef için gönülden koşsunlar.

5- Organizasyon Becerisi: Çevremize baktığımızda dikkatimizi dağıtan bir sürü uyaran var. Böyle bir ortamda zaman yönetimini iyi yapan, odaklanan ve ekibinin de odaklanmasını sağlayan, proje ve takım yönetimini iyi yapan özetle organizasyon becerisi yüksek olan liderler her zaman bir adım önde olacaklar.

Bu maddeleri istediğimiz kadar çoğaltabiliriz. Her şirketin, her ekibin kültürlerine göre sahip olması gereken yetkinlikler farklı ancak bu saydığımız genel geçer maddeler olmazsa olmazlarımız lider olmaya giden yolda...

Son olarak; Peter Drucker’ın çok güzel bir sözü vardır “Güvenmezsen Yönetemezsin”. Biz ekiplerimize güvenelim ki onlarda harikalar yaratsınlar😊