Yeni yıl yaklaşırken bir yandan geçmiş yılın muhasebesini yaparken diğer yandan da kişisel ve iş hedeflerimizi belirlemeye çalışırız. Bu sene nasıl geçti, yeni seneye hedefler ne olmalı şeklinde. Yeni sene herkes için hedeflerin olduğu zamanlardır. Hem kişisel hedefler koyarız hem de şirketlerimizden dağıtılan hedefler vardır.

1 Ocak itibariyle kilo vermek, spora başlamak, yeni bir eğitim programına başlamak, kariyerde ilerlemek, aile kurmak v.b. bir sürü hedefler koyarız. Ancak gördüğüm kadarıyla birçok kişi ilk günlerden bu hedeflere ya başlamazlar ya da sürdürmezler. US News & World Report haberine göre insanların yüzde 80’i yeni yıl hedeflerini daha Şubat ayının ortalarında bozmuş oluyor. Nedenlerine baktığımızda genellikle motivasyon düşüklüğü denilse de gözlemlediğim kadarıyla temelde çok daha farklı sorunlar yatıyor.

Hedeflerimizi koyarken şunları sorgularsak nasıl olur?

1- Hedeflerimiz gerçekçi mi ve beklentilerimizi karşılıyor mu?

- Spor yapmaktan hoşlanmayıp sene başında spor salonuna yazılıyorsan 1 ay gidip, 11 ay sadece taksit ödüyorsan yanlış hedeftir. Belki kapalı bir mekanda bir sürü kişi ile spor yapmak sana göre değil sadece alışkanlıklardan ya da genelde böyle oluyor deyip yaptığımız şeyler bize keyif vermeyebilir. Sen açık havada yürümekten, yüzmekten ya da bireysel çalışmaktan hoşlanıyor olabilirsin.

- Yöneticin planladığı için ya da bu çok popüler bu eğitim revaçta, bu kurs revaçta deyip aslında ilgi alanın olmayan bir konuya kaç ay boyunca hafta sonlarını ayırman zaman bu kadar değerliyken ne kadar doğru.

2- Planlamamızı ne kadar doğru yaptık? Bazen birçok şeyi aynı anda yapmaya çalışırken hepsinin içinde boğulabiliyoruz ve bu sebeple ya her birinden aldığımız verim düşük oluyor ya da hiçbirini yapamıyoruz. Geçen sene de spora yazılıp gitmediysek aynı şeyi bu sene de yapıyorsak planlamada hata var demektir. Bu yüzden planlama yaparken öncelikle geçmişteki hatalarımıza ve yaşantımıza bakmamız gerekir. Verimli çalışma tekniklerinde de kullanılan metotlarda hep sözü geçen önceliklendir, tamamla ve diğerine geç hedefleri hayata dökmede ya da güncellemede etkili oluyor. Hedeflerimiz ve kendimize verdiğimiz sözler içinde boğulmamızı, bunalmamızı ve yetişemeyeceğini görünce kırılacak hevesimizi önlüyor.

3- B Planı yaptık mı? Evet hedefler koyuluyor harika bir enerji ve motivasyonla başlıyoruz ama olmadığı zaman ne yapacağımızı biliyor muyuz diğer yollar ya da hedefler neler planladık mı?

Startup ekosisteminde “Yalın Girişimcilik” diye bir tabir vardır. Bir fikrin varsa öncelikle ufak denemeler ile bir bak der bu metodoloji. Fikrin ile ilgili önce bir prototip ürün ya da hizmet üret hayata geçir. Çok hızlı geri dönüş alırsın ve yolda giderken de olup olmayacağını anlarsın. Olursa ne kadar güzel olmazsa daha çok çalışman gerektiğini ya da B planı yapman gerektiğini anlarsın. Bu metodolojiyi hedeflerimizi koyarken de yapmamız gereken zamanlar oluyor. Neden olmadığı tabi ki sorgulanmalı ama zaman ve daha fazla motivasyon kaybetmeden diğer planlara geçilmeli.

Yalın girişimciliği hayatımızın her noktasına taşıyabiliriz. Çok büyük hedefler koyarak kendimizi strese sokmaktansa ve yapmadığımızda kendimizi yiyip bitirmektense önce yapabileceğimiz, hem aklımızın kabullendiği hem de alışkanlık kazandığımız şeyler ile başlayıp hedeflerimizi yıl içinde revize edip ilerleyebiliriz. Bir şeyi başaramamak her şeyde başarısız olacağımız anlamına da gelmiyor. Herkesin karakteri, ilgi alanları, hayattan beklentileri ve motivasyon kaynakları farklı. Kendimizi tanıyıp ona göre yol haritamızı çizmeliyiz.

Samuel Beckett’in bu konuda güzel bir sözü vardır “Hep denedin. Hep yenildin. Olsun yine dene. Yine yenil. Daha iyi yenil”. Hiçbir şey yapmayıp yerimizde saymaktansa yeni şeyler deneyip ve bunlardan birkaç tanesini çok iyi yaptığımız geri kalanın bize göre olmadığını anladığımız bir yıl ve hedefler daha iyi olmaz mı?

Sevgiler,